İnme geçirenlerin tedavisi için Sabancı Üniversitesinden Prof. Dr. Volkan Patoğlu ve ekibinin TÜBİTAK desteğiyle geliştirdiği, Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesinin hem geliştirme sürecinde desteklediği hem de klinik çalışmalarını yürüttüğü “robotik kol” hastalara eğlenceli oyunlar oynatırken tedavi olma olanağını sunuyor.
Koluna takılan robot aracılığıyla sepetteki mısırları dökmeden kargalara taşıma gibi oyunları oynayan hastalar, böylelikle günlük yaşamda ihtiyaç duydukları hareketleri daha kolay yapabilmeye başlıyor. Cihaz her hastanın tedavideki performansını hafızasına kaydederek, bir sonraki seansta daha iyisini gerçekleştirebilmesi için teşvik ediyor.
Robotik kol ve diğer çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Ülger, klinik çalışmalarla toplum sağlığını korumayı, sağlığı geliştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
“Türkiye’de teknolojisi itibarıyla şu anda tek”
Bu kapsamda fakültede birçok çalışma ve araştırma yürüttüklerini belirten Ülger, şöyle devam etti:
Bunlardan biri de yerli üretimle geliştirilmiş ve Türkiye’de teknolojisi itibarıyla şu anda tek olan kol robotu. Kol robotunun hasta grupları üzerindeki klinik araştırmasını fakülte olarak gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 20 farklı klinik çalışma ve uygulama alanımız var. Nörolojik rehabilitasyon, ortopedik rehabilitasyon, sporcu sağlığı bunlardan bazıları. Bu çalışmalarda en büyük destekçimiz hastalarımız, hem onların tedavisine katkı sağlıyoruz hem de hastalarımızdan elde ettiğimiz sonuçlarla klinik araştırmaları gerçekleştiriyoruz. Özellikle çok uzun yıllar tedavi görmüş, farklı tedaviler denenmiş ama bir noktada tıkanıp kalmış nörolojik gruptaki hastaları bir başka aşamaya geçirebilmek için farklı tedavi yöntemlerinin denenmesi gerekiyor. İşte o yöntem belki de yürütülen klinik araştırma kapsamında hastamızla buluşuyor.
“Hastalarımızın hareket kalitesi arttı”
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Dekan Yardımcısı, nörolojik hastaların tedavisi ve teknolojik rehabilitasyon alanında çalışmalar yürüten Prof. Dr. Muhammed Kılınç da robotik kol teknolojisine ilişkin bilgileri paylaştı.
Prof. Dr. Patoğlu ve ekibince, TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen robotik kolun hastaların ihtiyaçlarına uygun tasarlanması için tüm aşamalarda danışmanlık desteği verdiklerini anlatan Kılınç, robotik kolun yaklaşık 1 aydır 7 hastanın tedavisinde kullanıldığını aktardı.
Hastaların tedaviye yanıtının çok iyi olduğuna dikkati çeken Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
İlk hastalarımızı aldıktan sonra özellikle şunu gözlemledik; hastalarımızın hareketlerinde bir artış oldu ama daha da önemlisi hareketin kalitesinde artış oldu. En önemli etki bu. Örneğin, daha önce omzun üst kaslarını kullanarak kolunu kaldırabilen bir hasta normal şekilde kol hareketini yapabilir hale geldi. Eklem hareket açıklığı arttı, kuvveti arttı.
Hastalarımızın geri bildirimleri de günlük yaşamda kollarını daha fazla ve daha iyi kullanabildikleri yönünde. Özellikle inme grubu hastalar için geliştirilmiş bir cihaz bu ancak üst ekstremite, yani kollarında fonksiyon bozukluğu olan MS, Parkinson, Serebral Palsi gibi hastalarda da çok rahatlıkla kullanılabilir. Ayrıca depremzede bazı hastalarımızın tedavisinde de robotik kol ve diğer cihazlarımızı kullanıyoruz.
“Hastanın tedaviye aktif katılımını sağlıyor”
Prof. Dr. Kılınç, dünyada ve Türkiye’de bu alanda farklı cihazların da bulunduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
Türkiye ve dünyada geliştirilmiş birçok üst ekstremite robotu var. Bu robotik kol ise özellikleri bakımından birtakım ilkleri barındıran ülkemizdeki tek cihaz. Dünyayla yarışabilir, bu özelliklere sahip, tamamen yerli üretim tek cihaz. En önemli farklılığı kürek kemiğinden orijin alarak hareketleri takip etmesi. Dünyadaki benzer diğer cihazlar ise koldaki ‘humerus’ denilen pazı kemiğini baz alıyor. Kürek kemiğinden hareketleri kontrol etmesi önemli çünkü çok bilinmemesine rağmen aslında bizlerin bütün hareketleri kürek kemiğinden başlar. Cihazın da bunu takip etmesi önemli bir avantajı.
Cihazın bir diğer avantajı, hastanın hareket performansını daha önce deneyimlediği ve hafızasına kaydettiği için hasta beklenen düzeyin altında hareket yaparsa desteğini çekiyor. Yani hastaya ‘sen bu hareketi yapabilirsin, o yüzden devam et. Senin yapamadığın aşamada ben devreye gireceğim.’ diyor. Bu da hastaların pasife düşmesini engelleyip tedaviye aktif katılımlarını sağlıyor.
Yerli üretim cihazların ülke ekonomisine de ciddi katkı sağladığının altını çizen Kılınç,
Bu cihaz 2-3 dakika gibi kısa bir sürede hastaya giydirilebiliyor. Cihazımızda ayrıca günlük yaşamdan oyunlar seçtik. Hasta günlük yaşamında göstermesi gereken hareketleri destekleyen oyunları oynadığında elde ettiği kazanımları da hayatına daha rahat uyarlayabiliyor.
diye konuştu.
“Beyin kanaması sonrası sağ tarafım tutmuyordu”
Robotik kol teknolojisiyle tedavi gören 50 yaşındaki, üç çocuk annesi Yasemin Karadoğan ise,
2015’te beyin kanaması geçirdim, 2016’dan beri fizik tedavim burada devam ediyor. Beyin kanaması sonrası sağ tarafım hiç tutmuyordu, kolumda, bacağımda felç vardı. Bir süre tekerlekli sandalye ile yaşamımı sürdürdüm. Ancak çok şükür fizik tedaviyle ayağa kalktım, yürüyebiliyorum, kendi işlerimi görebiliyorum.
dedi.
Kol ve bacağında hala sıkıntıların bulunduğunu, fizik tedavi ve robotik kol tedavisinin birlikte devam ettiğini aktaran Karadoğan,
Tedaviden çok memnunum, eğlenceli bir tedavi aynı zamanda. Faydasını gördüm, eskiden uzanamadığım yerlere uzanabilmeye başladım. Hayatım daha da kolaylaştı.
şeklinde konuştu.